15 Temmuz 2016 gecesi, Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçecek büyük bir darbe girişimiyle sarsıldı. FETÖ mensubu hainlerin gerçekleştirmeye çalıştığı bu kalkışma, halkın vatanseverliği ve direnişi sayesinde başarısızlıkla sonuçlandı. Ülkenin dört bir yanında vatandaşlar sokaklara dökülerek demokrasisine sahip çıktı. Özellikle Ankara’da yaşanan çatışmalarda verilen mücadele, direnişin sembolü haline geldi.

O gece Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde yaşanan çatışmalarda yaralananlardan biri de Şanlıurfalı doktor Mehmet Celal Almaz’dı. Vatanını korumak için hiçbir şey düşünmeden hainlerin karşısına dikilen Almaz, vücuduna isabet eden 15 şarapnel parçasıyla gazi oldu.

ALMAZ: O GECE CESARET BİZDEYDİ, KORKU ONLARDA

Sabah Gazetesi tarafından 15 Temmuz Şehitleri Anıtı ve Müzesi’nde düzenlenen buluşmada konuşan Gazi Doktor Almaz, o gece yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“O gece bizler bu cesareti göstermeseydik şimdi halimiz Allah bilir ne olurdu. Allah korkuyu bizden aldı hainlere verdi. Çok şükür ki Türk milleti korkusuz, Türk milleti vatanına, bayrağına sahip çıkmasını bilen bir millet. O gece burada vücudumun 15 yerine isabet eden şarapnel parçalarıyla gazi oldum. Bu unvana layık görülmek büyük gurur. Biz o gece bunun için çıkmadık. Vatanımız için çıktık. Çok şükür devletimiz de bizi unutturmadı ve burada bu anıtı ve müzeyi açtı. Buraya gelen herkes biliyor ki burada çok can da verildi çok can da yandı.”

İKİLER: BEN O GECEYE ŞAHİT OLDUM

O gece yaralı Doktor Almaz’ın yardımına koşan tiyatro sanatçısı Mehmet Tahir İkiler de yaşadıklarını duygusal bir şekilde anlattı. Eşiyle birlikte Jandarma Genel Komutanlığı önünde tankların önüne geçtiğini belirten İkiler, yaşananları şöyle dile getirdi:

“15 Temmuz gecesi jandarma genel komutanla önünde hareket halindeki zırhlı araçların, tankların önüne eşinle birlikte geçmiştik. Engel olmaya çalıştık ama o hainler önce üzerimize ateş açtılar, yetmedi. Helikopterle taradılar üzerimizi. Bunların hainlikleri bakışlarındaki o soğukluktan tankın üzerine bize silah doğrulturken bile belliydi. Uyuşturulmuş bir kitleydi karşımızdaki. Ama biz biliyoruz ki müddet olmak tam da bu kurşunların karşısında sabırla, imanla onunla dimdik durabilmekti o gece. Biz de onu yaptık. Vatan uğruna sabretmek" dedi. Rahmetli annesinin 12 Eylül gecesi yapamadığı şeyleri her defasında gözü yaşlı anlattığını söyleyen İkiler, şöyle konuştu:"Şehitlerimiz oldu, gazilerimiz oldu. Ve ben de o geceye şahit olanlardan birisiyim. Bugün bu anıtı ve müzeyi ziyaret etmek benim için çok zor oldu. Ama o geceyi yaşamayan gençlerimiz, çocuklarımız gelsin, görsün bunları."